The Hobbit filminin vizyona girdiği şu günlerde J.R.R Tolkien’e ait diğer bir kitaptan uyarlanarak çekilen Yüzüklerin Efendisi üçlemesinden de bahsetmek lazım. The Lord of the Rings orjinal adı ile Hobbit kitabının devamı olarak muhteşem yazar Tolkien tarafından kaleme alınmıştır. Üç ciltlik bir seridir. Film de bu üç cilte göre çekilmiştir. Yönetmen yine Peter Jackson’dır. Üçlemenin ilk filmi Yüzük Kardeşliği, ikinci filmi İki Kule, üçüncü filmi ise Kralın Dönüşü isimleriyle yayınlanmıştır.
Yüzüklerin Efendisi üçlemesi tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştır. Orta Dünya, fantastik yayınlara ilgi duyanlara bu film ile kapılarını açmıştır. Öyle ki fantastik kurgu kitap meraklılarının sayıları fazlasıyla artmıştır bu filmden sonra. Adına Elf denen büyülü insanlar, hayatımıza girmiş ve hayranlık uyandırmıştır hemen herkeste. Bir çok kişi Orta Dünya’da yaşamak istemiştir belki de..
Yüzüklerin Efendisi 1 diyebileceğimiz Yüzük Kardeşliği filmi bir tanışma ve yola çıkma hikayesidir. Yüzüğün, kıyamet çatlaklarına doğru Hüküm Dağı’na gidişinin başlamasını anlatır. İnsanlar, Cüceler, Elfler, Hobbitler ve Gandalf’ın yüzüğün yok edilmesi yolunda bir araya gelip Yüzük Kardeşliği’ni oluşturmaları anlatılır.
Elrond ve Gandalf gibi Orta Dünya liderleri, yüzüğün bulunuşunu ve Sharon ile kötülüğün uyandığına dair bilgiler edindikçe araştırmaları, soruşturmaları yoğunlaşır. Özellikle Gandalf, Bilbo’nun yüzüğünden iyice şüphelenir ve birşeyler yapmaya karar verir.
Yüzük Kardeşliği Yola Çıkıyor
İyice yaşlanan Bilbo Baggins, son gezisini yapmak üzere Ayrıkvadi’ye (Imladris) doğru yola çıkar. Giderken Gandalf’ın zorlaması ile istemeyerek de olsa güç yüzüğünü Frodo’ya bırakır. Frodo, bir süre yüzüğün etkilerinden bir haber olarak yüzükle beraber yaşar gider. Gandalf, bu süre boyunca Orta Dünya’nın kadim kaynaklarını araştırır. Şüpheleri doğrultusunda bir güç uyanmaktadır. Kötülük, iyiliğin hükmünün sürdüğü toprakların uç bölgelerinden itibaren yayılmaya başlamıştır. Son olarak ise Sharon’un kara süvarileri Dokuzlar’ın Shire yolunda Bagginsleri aradığı ortaya çıkar. Gandalf, Shire Hobbitköy’e ulaşır ve Frodo’ya köyden çıkmasını ve bir yolculuk tasarlamasını söyler. Bunun için geç kalmamasını ama kimseleri de şüphelendirmemesini salık verir. Düşmanın bir çok yerde casusu olabileceği ortadadır. Ancak Frodo, bir çok Hobbit gibi bir Shire aşığıdır.
Yapacağı yolculuk için geç kalmıştır ama yine de yola çıkar. Yanında yine Hobbitlerden Peregrin Took (Pippin), Meriadoc Brandybuck (Merry) ve Samwise Gamgee (Sam) olarak Shire’dan Bree Kasabası’na doğru yola çıkarlar. Bree’ye kadar bazı tehlikeler atlatırlar. Kara süvariler yolda sürekli onları aramaktadırlar. Zaman zaman karşılaşsalar da gizlenmeyi başarırlar. Bunun yanında Yaşlı Orman’da fısıltılarıyla uyutan bir ağaç tarafından yutulmak üzereyken Tom Bombadil tarafından fark edilerek kurtarılırlar. Yine Bree’ye gelmeden büyülü Höyük Yaylası’nda ölüler evinden kurtarır Tom Bombadil onları. Bir şekilde Bree’ye ulaşırlar.
Orada Sıçrayan Midilli Hanı’nda Yolgezer ile tanışırlar. Etrafta düşmanın casusları vardır ve Yolgezer isimli kolcu onları uyarır. Başta güvenmedikleri bu kolcu, Dunedain soyundan gelen Arathorn oğlu Aragorn’dan başkası değildir. Aragorn İsildur soyundan gelir ve Gondor’lu insanların Kralı olma hakkını saklı tutar. Ailesini kaybedince Ayrıkvadi (Rivendell) halkından Elrond himayesinde Elflerce yetiştirilir. Yaşı kırk gibi dursa da uzun yaşam bağışlanmış Numenor kralları soyundan geldiği için yaşadığı yıl sayısı yüzyirmili yaşlara denk gelmektedir. Oldukça bilge, görmüş geçirmiş bir insandır. Başta Hobbitler güvenmeseler de Aragorn’a Gandalf adı geçince ve bazı tehlikelerle karşılaşınca güvenmeye mecbur kalmışlardır. Gandalf ile başlayacak olan yolculukları Saruman’ın kötülüğe hizmeti seçmesi sonucu maalesef gerçekleşmez. Saruman tarafından esir edilen Gandalf ancak kaçabilse de Frodo’ya yetişemez.
Yolgezer, yani Aragorn onları ana yol dışındaki yollardan Ayrıkvadi’ye götürmek için yarenlik etmiştir. Yolda Dokuzlar adıyla bildiğimiz kara kral Sharon’un kölelerine dönmüş olan kara süvarilerden bir kısmı tarafından sıkıştırılan grupta Frodo, ölümcül bir haçer yarası alır. Aragorn ateş yardımıyla kara süvarileri uzaklaştırır. Sonrasında fazlasıyla hastalanan Frodo, Aragorn tarafından yetmeyen tedavi nedeniyle hızlıca Ayrıkvadiye ulaştırılmaya çalışılır. Bu aşamada da bazı tehlikeler yaşanır ama zor da olsa ulaşırlar Elrond’un evine. Ulaşmasını sağlayan ise Elrond’un kızı Arwen’dir.
Ayrıkvadi’de bakımı yapılır ve azalan ağrıları ile ayağa kalkar. Bu arada yüzüğün bulunuşu ve izlenecek yol hakkında hüküm vermek için cüceler, insanlar ve önde gelen elfler toplantıya davet edilirler Ayrıkvadi’ye. Burada yüzüğün gücü hakkında çok bilgisi olmayan kişilerce anlamsız yaklaşımlar sergilenir. Örneğin cüce Gimli baltası ile kırmaya çalışır ama baltası un ufak olur. Gondor Vekilharcı II. Denethor’un oğlu Boromir ise yüzüğe sahip olunmalı ve gücünden faydalanıp Mordor’a karşı kullanılmalı düşüncesiyle eleştirilmiştir. Yüzüğün gücünün onu esir alacağını düşünememiştir. Çıkan tartışmalar sonucu Frodo yüzüğü yok etmek üzere hüküm dağı yolunda taşıyabileceğini söylemiştir.
Bunun üzerine Aragorn, Boromir, orman Elflerinden Prens Legolas, Cüce Gimli, büyücü Gri Gandalf, Shire’lı Hobbitlerden Frodo, Sam, Pippin ve Merry olarak Yüzük Kardeşliği bir araya gelmiştir.
Macera Başlıyor
Grup, Ayrıkvadi’den yola çıkmış Puslu Dağlar’ı (Dumanlı Dağlar – Misty Mountains) çeşitli kötülükler nedeniyle geçemeyince Moria Madenleri’ne yönelmiştir. Moria, Khazad-Dum denilen cüce hükümdarlığının yeni adıdır. Cüceler orklar ve Balrog tarafından bir süre önce buradan kovulmuşlardır. Yüzük kardeşliği grubu burada dostluk bulacaklarını sanıyorlardı veya tehlikelerden habersizlerdi. İçeri girdiklerinde kral odasında kralın kabri ile karşılaştılar. Ardından orkların saldırısına uğradılar. Tam onlardan kaçarken iblis Balrog ortaya çıkar. Gandalf, önceden hissettiği üzere Moria’nın onun için sıkıntı sebebi olacağını görmüş oldu. Grubu dar bir taş köprüden geçirerek Balrog’un önünde köprüyü kapadı. Balrog’a kafa tutarak onun köprüden aşağı düşmesini sağladı ancak şeytan Balrog’un kırbacı son anda Gandalf’ı da derinliklere çekti.
Gandalf’ı kaybeden grup girdikleri şoku düşünemeden zar zor Moria’dan çıkışı buldular. Ardından Lorien ormanına girmek zorunda kalırlar. Yollarda düşmanın casusları gezmektedir. Hiçbir yer güvenli değildir.
Lorien ormanında buranın efendisi olan Elf güzeli Galadriel Hanım ve hükümdar eşi Celeborn’un Elf savaşçıları tarafından yakalanırlar. İzinsiz girişin idam sebebi olduğu Lorien’de Aragorn ve Legolas’ın çabaları ile akıl okuyabilen Galadriel tarafından misafir edilirler. Çeşitli hediyeler ile yolcu edilirler. Ardından nehir yoluyla Gondor topraklarına giderler. Buradan ıssız topraklara geçmek istemektedirler. Amon Hen’nde mola verirler. Burada orklar tarafından saldırıya uğrarlar. Boromir ölür, Pippin ve Merry orklarca esir alınıp götürülür. Frodo ise yüzüğün etkilerinin ona ve Boromir’e etkilerinin düşüncesi ile yola tek başına çıkmaya karar verir. Sam ise buna müsade etmez. Sam ve Frodo gruptan ayrılırlar böylece. Bu sonuç ile beraber Yüzük Kardeşliği dağılmış olur. Aragorn, Frodo’nun kendi yolunu çizdiğini anlar ve Legolas ile Gimli’yle diğer seçeneği seçerek esir Hobbitler’i kurtarmak için orkların peşine düşer.
Macera İki Kule ile Devam Ediyor
Artık Frodo ve Sam’in önünde ıssız, tehlike dolu karanlık topraklar uzanmaktadır. Yüzüğü yapıldığı yere götürmek üzere kötülüğe yaklaştıkça yaklaşacaklardır. Yolculuklarının başladığı andan itibaren bir çift göz sürekli onları izlemiştir. Sharon tarafından Mordor’da esir edilen ve sorgulanıp ağzından Baggins ismi alınan Gollum’dan başkası değildir bu gözlerin sahibi. Gollum’un hikayesi ve rolü bitmeyecektir bu hikayede. Gollum, Smeagol isimli bir Hobbitken yüzüğü bulan arkadaşını öldürüp yüzüğe sahip olduktan sonra zamanla değişmiştir. Yüzüğe sahip olduğu beş yüzyıl boyunca ömrü uzamış ancak kendisi aciz, korkunç bir yaratığa dönmüştür.
Hikayemiz ikinci film olan Yüzüklerin Efendisi: İki Kule ile devam edecektir. İki Kule’de bazı süprizlerle beraber hikaye yine heyecanını korumaktadır. Tolkien, gerçekten çok değerli bir yazardır. Mekanı cennet olsun, sonsuz kere teşekkürler kendisine.
“Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği” üzerine 2 yorum