Yüzüklerin Efendisi İki Kule filmi…. Yüzüklerin Efendisi filminin üçleme olarak çekildiğini ve ilk kitabın filminin Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği olduğunu daha önceki yazımızda belirtmiştik. Bu Yüzüklerin Efendisi serisinin ikinci filmi oluyor. Yine daha önce değindiğimiz gibi üçüncü kitabın filmi Kralın Dönüşü adını taşıyor.
Yazarımız J.R.R. Tolkien, kaleme aldığı bu eser ile yaratmış olduğu Orta Dünya kurgusuna başka bir boyut kazandırmış durumda gerçekten. Yani nasıl bir iç dünyası ve hayal dünyası vardı ki böylesine iyi örülmüş bir dünya kurgulayabildi. Ona her defasında teşekkür ettik böyle bir hayal dünyası inşa ettiği için.
Müteşekkiriz sana, Tolkien Baba..
Macera Sürüyor
Yüzük Kardeşliği 2001, İki Kule 2002 ve Kralın Dönüşü 2003 yılında vizyona girmişlerdi.
Yüzüklerin Efendisi İki Kule filmi ile ilk filmde başlayan Yüzük Kardeşliği farklı mekanlarda devam ediyor sayılabilir. Grup dağılmış olsa da hayatta kalanlar mücadelelerine devam ediyorlar bir şekilde. Hobbitler ikiye bölündüler; Merry ve Pippin Saruman’nın gönderdiği orklar tarafından esir alındılar ve orklar (ve urukhailer) son hızla ilerleyip Saruman’a teslim edecekler Hobbitleri. Çünkü Hobbitler’i yüzük taşıyanlardan olabilir diye canlı istiyor Saruman. Diğer iki Hobbitimiz Frodo ve Sam ise ıssız topraklarda yollarına devam ediyorlar. Yüzüklerin Efendisi İki Kule filmi ilkini aratmayan ve sonrasındaki filme beklenti oluşmasını sağlayan olaylar zinciriyle dolu.
Aragorn ve Eomer Tanışması
Aragorn, Legolas ve Gimli ise Rohan geçidine doğru sürdükleri iz ile Urukhai topluluğunu takip ediyorlar. Rohan topraklarına girdiklerinde ise kralın yeğeni Eomer ve diğer Rohan süvarileriyle karşılaşıyorlar. İlk karşılaşmada gerginlik olsa da Aragorn ve Eomer arasında sıcak bir diyalog yaşanıyor. Rohan süvarileri Urukhailer ile karşılaştıklarını ve hepsini yokettiklerini, cesetlerini yaktıklarını söylüyorlar. Ardından Eomer onlara at veriyor ve daha sonra kötülüğe karşı beraber kılıç sallamak dileğiyle ayrılıyorlar.
Aragorn meşhur bir yolgezer ve kolcu olarak iz sürdüğü için; ormanlık alan (Fangorn) kenarında yakılmış Urukhai ve diğer ork cesetlerinin olduğu yerde bazı izlere rastlıyor. Burada iki Hobbitin sürünerek kaçtıklarını ve Fangorn ormanına girdiklerini görüyor.
Grup ormana giriyor. Aragorn ve Gimli biraz gerilseler de bir orman elfi olan Legolas ile beraber ormanda ilerliyorlar. Legolas bir güç hissediyor. Ardından Ak Büyücü ile karşı karşıya geliyorlar. Ne Aragorn’un kılıcı ne Gimli’nin baltası ne de Legolas’ın oku işe yaramıyor, ellerinden kayıp düşüyorlar. Karşılarına çıkan Ak Büyücü gözlerini kamaştırdığı için anlayamıyorlar ama bir süre sonra görüyorlar ki Gandalf karşılarında.
Gandalf birinci filmde (veya kitapta) Balrog ile Durin’in köprüsü üzerinde savaşmıştı ve köprüyü yıktığında beraber uçurumdan aşağı düşmüşlerdi. Gandalf bu süre zarfında ateşin, karanlığın ve zamanın içinde yoğrularak Ak Büyücü haline gelmişti. Artık Gri Gandalf gitmişti ve yerine çok daha güçlü Ak Gandalf gelmişti.
İki Hobbit Fangorn Ormanında
Merry ile Pippin ise Urukhailer (Saruman orkları) ve diğer orklar (Mordor orkları) arasındaki kavgalardan yararlanıp ormana kaçmışlardı. Ormanda ormanın en yaşlısı Ağaçsakal Ent ile karşılaşırlar. Başta korksalar da ent (ağaç çobanı) onları eski dostu Gandalf’a teslim etmiştir. Gandalf ise bir süre ormanda Ağaçsakal ile zaman geçirmelerini istemiştir. Daha sonra Ent meclisi toplanır ve gelişmelere şimdilik müdahil olmama kararı verirler. Sonradan Merry ile Pippin İsengdard (Saruman’ın Kulesi) tarafından eve gitmek istedikleri için Ağaçsakal’dan onları o tarafa götürmesini isterler. Ağaçsakal, İsengard’daki Orthanc Kulesi’nin olduğu yere yaklaşınca ağaçların kesilmiş olduğunu görür ve diğer ağaç çobanlarına seslenir yüksek sesle. Ardından Orthanc Kulesi ve Saruman’ın açtırdığı maden kuyularına saldırı başlatırlar. Yukarı bölümdeki sırttaki önü kapatılmış suyun önü açılır ve her yer suyla dolar, yanan ateş kuyuları söner. Saruman kuleye hapsolur, çıkamaz. Merry ile Pippin de Saruman’ın kulesinin kilerinden aldıkları ganimet sayılabilecek erzaklar ile keyifli bir nöbet tutuyorlardı.
Aragorn, Legolas, Gimli ve Ak Gandalf ise Rohan Kralı’nın yanına giderek yükselen kötülük hakkında konuşmak isterler. Ancak Rohan Kralı, Ak Büyücü Saruman’ın etkisindedir. Bu arada Gandalf hala gri kıyafetleri ile gezip düşmana gücünü belli etmiyordu. Rohan başkenti Edoras’taki kralın konağına girerken silahlarını bırakmaları istenir. Gandalf uyanıklık yapar ve “yaşlı bir adamı asasından ayırmazsınız değil mi?” cümlesi ile asasını vermez. Saruman’ın kölesi Solucandil Grima, Rohan Kralı Theoden’in sürekli yanındadır ve onun (büyü ile de olsa) vermiş olduğu emirler ile yönetim gerçekleştirmektedir. Ayrıca Grima’nın gözü kralın yeğeni Eowyn’dedir. Eomer, Saruman’ın zehri ile karar veren amcası kral tarafından uzaklaştırılmıştır Akçanyurt’tan.
Theoden Kral & Yılandil Grima
Gandalf’ı ve beraberindekileri pek iyi karşılamaz etki altındaki normalden çok daha yaşlı görünen Theoden Kral. Ardından Gandalf asası ile Theoden’in içindekini çıkarmaya çalışır. Bu arada Theoden gülmeye başlar ve Saruman’ın sesiyle konuşmaya başlar, Gandalf ile alay eder. Gri Gandalf sanarak “sen mi beni alt edeceksin Gri Gandalf” der. Tam bu sırada Gandalf, gri kıyafetlerinin altındaki beyazlık ile çıkar ortaya ve Saruman’ın gücü ortadan kalkar. Kral Theoden ise gözle görülür şekilde gençleşir, ayağa kalkar.
İlk işi Grima Solucandil’i kovmak olur. Ardından yaklaşan savaş tehlikesi nedeniyle Rohan halkını Miğfer Dibi’ne götürme görevini Eowyn’e verir. Bu arada Gandalf, Aragorn, Gimli, Legolas ve az bir sayıda Rohan atlısıyla İsengard’a giderler. Ağaçsakalın Saruman’ı hapsettiğini ve Hobbitler’i görürler. Gandalf burada Saruman ile konuşur, onu son kez yeniden eskisi gibi iyiliğe davet eder. Saruman yanaşmayınca Gandalf onun asasını kırar ve Grima’nın aşağı attığı Palantir’i de alıkoyar. Kitapta bu Palantir’i Gondor’a ait olduklarından dolayı Gandalf, Aragorn’a vermektedir. Filmde ise kendisi alıkoyar güvenlik açısından.
Saruman, başına gözcü entler dikilerek burada gözetim altında tutulur. Grup buradan tekrar Rohan’a döner. Bu arada Pippin, Palantir’e karşı merakını yenemeyince gece gizlice Palantir’e bakar. Sharon, onu yüzük taşıyıcısı buçukluk sanar ve bir süre esir alır. Pippin, Gandalf’ın müdahalesi ile Palantir’den kurtulur ama etkisi bir süre geçmez, delirme sınırında kurtulmuştur.
Rohanlılar, Aragorn, Gimli, Legolas ve Kral Theoden Miğfer Dibi’ne giderken yolda Warg saldırısına uğrarlar. Aragorn, burada kayalık bir sırttan çok aşağılara düşer. Daha sonra atı sayesinde geri döner ve yaklaşan orduyu haber verir. Saruman’ın onbin kişilik dev ork ordusu ateşler eşliğinde ilerlemektedir. Rohanlılar ise yaşlı, genç, tecrübesi veya güçsüz askerlerden oluşmaktadır. Aragorn hızlıca giderek haber verir krala. Kral, Miğfer Dibi daha önceden hiç düşmediği için biraz gururludur. Aragorn’un uyarılarına kibirli cevaplar vermiştir yer yer. Bu biraz da kötü durumda ve sayıca az olan askerlerinin moralini bozmamak içindir.
Beşinci Günün Şafağında Doğuya Bakın
Gandalf, Aragorn ve beraberindekilere “beşinci günün şafağında doğuya bakın” diyerek meşhur Rohan atı Gölgeyele ile uzaklaşır. Savaş başlar, Aragorn ve beraberindekiler elinden geleni yaparlar. Bir Elf taburu, elf Haldir önderliğinde yardıma gelmiştir. Miğfer Dibi’nin meşhur surları düşmana geçit vermez ve mücadele bir zaman başabaş gider.
Saruman’ın hain planları devreye girince işler değişecektir. Büyük surların altında küçük su birikintisinin akması için bir boşluk vardır ve buraya barutlu bir patlayıcı koyarak havaya uçururlar ateşle. Böylece surda büyük bir gedik açılmış olur. Bu noktadan sonra Rohan savunması ikinci kapıyı da kapatıp savunmayı korumaya çalışmaktadır. Çeşitli çabalarla şafağa kadar dayanırlar. Tam Saruman’ın ordusu son kapıya dayanmışken bir boru sesi duyulur.
Gandalf, Akçanyurttan sürülen Eomer ve diğer Rohan süvarileri sırttan aşağı son hızla inmektedirler. Bu görüntü karşısında afallayan ork sürüsü panik olur ve birbiri ardına süvarilerce biçilirler. Kadim zamanlarda Earl ile Gondor’a sürekli destek vermiş olan Rohan, böylece varlığını korumuş oldu. Aragorn, Rohanlılar’ın savaşında aktif rol oynamıştır.
Gollum ve Ithilen
Diğer yandan Mordor’a Hüküm Dağı’na ilerleyen Frodo ve Sam Emyn Muil dağlarında yollarını ararken takip edildiklerini fark ederler. Zaten Frodo yola çıktıklarından beri bunun farkındaydı. Moria madenlerinde bir çift göz gördüğünde Gandalf’a bunu sormuştu. Gandalf, Frodo’ya Gollum’dan ve onun görevinin henüz bitip bitmediğinin kimseler tarafından bilinemeyeceğini söylemişti. Ve Frodo, yüzük macerası boyunca Gandalf’ın bu sözlerine kulak vermiştir.
Emyn Muil tepelerinde yol ararken Gollum’u fark ederler ve yakalarlar. Gollum, onları Hüküm Dağı’na götürmek karşılığında serbest bırakılır. Sam, sürekli şüphe ile takip eder Golllum’u. Bu şüpheleri de haksız değildir. Yolları İthilien’e düşer. Burada Faramir önderliğindeki Gondor askerleri tarafından yakalanırlar. Gollum yine yakalanmadan sıvışır. Bir süre sonra Gollum da yakalanır. Yasak Havuz’da balık avlamaya çalışan Gollum’un hayatını Frodo kurtarır.
Faramir ve Boromir Farkı
Faramir, Gondor kral yasaları gereği Frodo’yu krala (vekilharca) götürmek zorunda olduğunu söyler. Osgiliath’ta Nazgül saldırısı ile Frodo yüzük etkisine girer. Bu anlara tanık olan Faramir, durumu anlar ve onları serbest bırakır. Zaten Boromir’in hikayesini anlattıklarında bazı düşünceler belirmiştir kafasında. Gondor yasalarına karşı kendi canını kefil sayarak bu kararı verir. Faramir, abisi Boromir aksine Gandalf’tan ve Gondor’un kadim kütüphanesinden faydalandığı için bilgelik barındıran bir komutandır. Filmin bitiş sahnesinde Frodo ve Sam’e şehirden ormana çıkış yolunu tarif ederken “şimdi ki yolunuz neresi” diye sorar. Frodo, Gollum’un “Minas Morgul’un yanından giden bir var.” dediğini söyler. Bunun üzerine Faramir öfkelenir. Orası, Cirith Ungol’dur. Kara bir kötülüğün o yolda olduğunun söylentisini aktarır. Film bu şekilde biter.
Serinin ikinci filmi olan Yüzüklerin Efendisi İki Kule filmi bu şekilde sona ermektedir. Üçüncü film Kralın Dönüşü ise tam bir sinema ziyafetidir, bambaşka duygular yaşatır.
“Yüzüklerin Efendisi İki Kule” üzerine bir yorum