Başbakan tutturmuş ’vekil seçilme yaşı 18’e insin’ diye. Çıkmış meydanlara haykırıyor: ’18 yaşına girenler nasıl vekil olamıyor. Dedem Fatih, o yaşlarda çağ açtı, çağ kapattı’ diyerek. Halk sürüsü de n’apsın, coşkuyla alkışlıyor boyuna.
Geçenlerde de yazmıştım, ‘saçma sapan işlerle uğraşmayı o kadar çok seviyoruz ki’ şeklinde.
Tekrar girersek; ülkede ki bütün sorunlar halloldu da, 18 yaşına giren çocukların vekil olması kaldı. Diyelim ki ’18 yaşındakiler vekil olabilecek,’ görende sanır ki cayır cayır genç vekil seçilecek. 25-30 yaş arası vekile bakalım, bir elin parmağını geçecek mi?
Bu kadar önemsiz, bu kadar saçma, bu kadar ottan b.ktan bir konunun, önemli bir mücadele, önemli bir iş gibi sunulmasına kızıyorum. ’Tayyip hepinizi kandırıyor olum’ diyorum içten içe ve hafif bir tebessümle…
Tayyip’in dedesine gelecek olursak;
Kim bu dede?
Fatih Sultan Mehmet.
Kısaca Fatih dedesi.
Fatih bir padişah şehzadesiydi, mahallede ki yoksul Mehmet efendinin oğlu değildi. Dolayısıyla küçük yaşlardan itibaren eğitime tabi tutuldu, kendini geliştirmesi sağlandı, birikimini artırmak için bütün kolaylıklar hizmetine sunuldu.
Yanlış anlaşılmasın, amacım Fatih’i övmek falan değil. Sadece başbakan’ın kıyasındaki saçmalığı göstermek.
Başbakan’a dedesiyle nice yıllara dilerim. Taht için kardeş keserler bol bol.. 🙂
Takozların Takoz Gibi Bakanı Olur
Milli Eğitim Bakanına diyorum. Ömer Dinçer’e.
MEB bakanı Ömer Dinçer geçen bir benzetme yaptı: ’Atanamayan öğretmenleri Yeni Cami önündeki güvercinlere benzetti’ utanmadan, sıkılmadan, pişkin pişkin…
Adama bakın, özürler dileyeceği yerde çıkıyor laubalice benzetmeler yapıyor.
Allah aşkına söyleyin, atama bekleyen üç yüz bin tane öğretmen olması bir ülke için utanç meselesi değil mi?
Takoz demem az bile, bütün argo söylemleri hak ediyorlar.
Mustafa Yıldırım – 21.10.2012