Jimmy McGill’in Yalnızlığı.. Better Call Saul dizisi hakkında daha önce yazmıştım. Dizinin üçüncü sezonu Nisan ayının ilk haftasında başlamıştı. Şu an üçüncü sezon üçüncü bölümü hafızalarımıza kazımış durumdayız.
Jimmy McGill, Better Call Saul dizisinin ana karakteri ve bir nevi onun dramını sahneye taşıyor bu dizi. Diğer yandan aslında Breaking Bad dizisinin renkli bir karakteri kendisi. Böyle olduğu için onun hayatı üzerinden Breaking Bad’de geçen yakın konular da diziye eklenmiş durumda. Dizinin yapımcıları efsane olarak adını dizi tarihine yazdırmış Breaking Bad dizisi etrafında dolanmayı tercih etmişler. Bu tarz bir yaklaşım ile de dünya üzerindeki milyonlarca fan üyesini mutlu etmek istemişler anlaşılan. Peki işe yaradı mı? Şahsi bakışımla açıklayacak olursam elbette işe yaradı.
Şimdi yazacaklarım üçüncü sezonu izlemeyenler için spoiler (süpriz kaçıran) olabilir ama çok detaya girmeden yazmaya çalışacağım. Zaten en büyük süpriz dizinin üçüncü sezonuna dahil olacağı söylenen Gus Fring (Giancarlo Esposito) konusuydu. Gus Fring dışında şu an için pek spoiler yok. Benim bahsetmek istediğim konu ise Jimmy McGill’in yalnızlığı konusuydu. Bunu da Jimmy McGill’in abisi Chuck McGill üzerinden anlatmak isterim. Çünkü bu yalnızlıkta en büyük pay onun gibi.
Chuck Mcgill dizi boyunca başarı ötesi bir avukat olarak gözümüze çarpıyor. İşindeki başarısı ile büyük başarıya imza atıp güzel yerlere gelmiş birisi. Gelmiş olduğu makam, onu sahip olduğu hastalığa ve garip yaşam tarzına rağmen korumaya devam edecek kadar güçlü. Onunla ilgili çözemediğim nokta Jimmy için gerçekten ne istediği konusu. Eğer eşinin onu terk etmesi ve dizinin başından beri Jimmy’e yaklaşımını düşünürsek ortada bir çekememezlik durumu var gibi. Ancak diğer türlü düşündüğümüzde ise Jimmy her türlü kanunsuzluğu yapabilecek bir karakterde ve direk zarar vermese de bir insana, savunduğu dava için etik dışı hareketleri bolca var. Belki de Chuck gerçekten bu yönünü törpülemeye çalışıyordur. Bilindiği gibi Jimmy ortaokul ve lise ve üniversiteyi dışarıdan bitirip de öğretmen olmuş gibi avukat oldu. Kendisi üst düzey avukatlığı yaşamış olan Chuck, bu durumu çekememiş olabilir.
Jimmy McGill, alengirli işler yapıyor olsa da kendine has bir yalnızlığı var. Bu yalnızlık dizinin önceki bölümlerinde verilen aile yapısının detaylarıyla ilgili elbette. Baktığımızda da sürekli bir mücadele içinde. Bu mücadelesi içinde ezik kaldığı her an daha çok onun tarafını tutuyoruz galiba. Üçüncü sezonda Mesa Verde işini, Chuck’ın ortağı olduğu avukatlık bürosunun elinden alışı üzerine yoğunlaşılmış durumda. Diziye katılan Fring’in ve Mike’ın sahneleri dışında asıl konu şu an için Jimmy ile Chuck’ın ailevi meselesi. Chuck, ılımlı bir ceza ile Jimmy’e bir ders vermenin peşinde. Önceleri Chuck’ın olaylara yaklaşımına sinir olsam da verilen cezanın ılımlı olması yönünde istekte bulunduğunu görmek fikrimi değiştirdi. Dizinin ilerleyen bölümlerinde asıl niyetini anlayacağımızı düşünüyorum.
Gerçek hayata dönersek; dünyada birçok acı varken Chuck ile Jimmy kurgusuna bu kadar kafa yormak yanlış gelebilir. Ancak bu işte bir yalnızlık var. Jimmy’de kendimizi görüyorsak Jimmy’ye kafa da yoracağızdır.. Jimmy McGill’in yalnızlığı işte deyip geçemiyorsak hepsi bundandır.