Zaman hızlı geçiyor. Zamanın başbakanı Erdoğan tarafından dile getirilen Başkanlık Sistemi yarın yani 16 Nisan 2017 tarihinde oylanacak. Bu halk oylamasından sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Temmuz 2016’da yaşanan kalkışmanın soru işaretleri bile çözülememişken, darbeyi araştırma komisyonu hiçbir şey yapmadan konuyu kapatmışken, OHAL denen canavar uzatılıp dururken, terör varken, işsizlik verileri ciddi artış gösterirken, dövizin aşırı yükselmesi, ekonomik kriz falan derken sırası mıydı bu halk oylamasının..!
EVET
Devletin her türlü imkanının kullanıldığı bir evet kampanyası yaşadık. Anayasa referandumunda oyunuz Evet değilse yine de sizin vergilerinizle Evet kampanyaları yürütüldü. Devlet kanallarında, devlet kurumlarında bile bile halkın vergileri siyasi partiler adına kullanıldı. Devletin bakanları, bürokratları bizzat işlerini bırakıp devlet kaynaklarıyla siyasi şovlara giriştiler. Bir partinin adında Adalet kelimesi geçmesi ve yapılanların bildiğin adaletsiz olması ancak bu ülkede olur. Hiç gereği olmayan bir referandum ve halkın parasının çöpe gitmesi değil de nedir bu!!
Sanki evetler ile müreffeh bir ülke olacağız da.. Tersine! Devletin tapusunu tek bir insan üzerine yapıyoruz. Kimin sayesinde? Evet verecekler sayesinde. Aslında bu adil değil. Yüzde 49 ile kaybeden hayır oyu kullanan kitleyi düşünün. Yüzde 51 ile hemen hemen aynı ama istemedikleri bir yönetim şekli ile yönetilecekler. Evetçiler zaten tek bir insana güvenip bu tehlikeli yola sokmuş olacaklar ülkeyi. Kendilerini düşünmüyorlar ama onların yanında hayır diyenler de gidecekler..
Yargıda hukuksuzluk diz boyu. Bu şartlar dindarların baskı altına alındığı 28 Şubat döneminin aynısı hemen hemen. Hatta daha da kötüsü. Ama şimdi ki 28 Şubatın yaratıcısı o dönemin mazlumlarıdır bugünlerde. Ve bugünün evetçileri de 28 Şubat’ın rövanşını aldıklarını düşünüyorlar. Zulüm gördüm diyip de bugün zulüm yapana sessiz kalanlar bazı şeyleri iyi göremiyorlar. Böylecek hep beraber sürükleniyoruz bir yerlere..
Dilsiz şeytan yakıştırması yapmamın nedenleri çok.. Sadece bir kaç örnek vereyim. Fetö vakası yüzünden ilan edilip de vazgeçilmez olan OHAL kapsamında KHK ile işinden atılan solcuların durumunu bir açıklar mısınız? Devlet kurum ve kuruluşlarında çalışan Alevi vatandaşların Fetöcü diye memuriyetten atılmalarını açıklar mısınız? OHAL kapsamında liyakatsiz atamalar, mülakat sınavı ile Fetö ilgisi olmayan suçsuz insanların puanlarının kırılmasına ne diyeceksiniz?
Haksızlık karşısında susanlar da dilsiz şeytanlardır!! 29 Şubat’ta sesini çıkarabilmiş bir laik olarak bugün laiklere reva görülenlere ses çıkarmayanlar….
HAYIR
Hayırcılar, zaten sorunlu olan siyasal sistemin daha da bozulmaması için Evet verenleri dahi korumuş oluyorlar. Son dönemde kimler öteki olduysa, kimler baskı gördüyse Hayır altında birleştiler. Hayırda hayır vardır dediler. Birlikte yaşamı savunabilmek adına bu referandumda umarım ki halkımız bir çılgınlık yapmaz..
Tüm tarafsızlık inadıma rağmen Hayırlı referandumlar dilerim.