Fransa’da Ücretsiz Kısa Öykü Otomatları okumayı sevenler için çok güzel bir haber olmalı. Tez zamanda ülkemizde görmek istediğimiz ücretsiz kısa öykü otomatları Türkiye’de nasıl karşılanırdı o da ayrı bir merak konusu tabi.
Türkiye’de olsaydı
Bahsi geçen bu kısa öykü otomatları, okumayı sevenler için gerçekten de muazzam birşey. Bazen okuyacak kitap ve benzeri yayınları taşımak veya bulmak sıkıntı olduğunda ya da okuyacak birşey yokken okuyacak birşeyler istendiğinde harika bir seçenek. Ülkemizde herşey parayken bizde nasıl olurdu bu otomatlar ayrıca merak etmekteyim. En uç noktalardaki ürün-hizmetlere kadar vergi yüklemesi yapan hükümetler ve belediyeler bu noktada noktada nasıl hareket ederdi biliyoruz. Bırakın ücretsiz olmasını üstüne pahalı da olurdu.
Fransa’da yani Avrupa’da yapılmış bir uygulama bu. Tren istasyonu, kütüphaneler, kafeler ve müzeler gibi yerlere yapılan bu otomatlar, toplumda fark yaratacak bir etki yapabilirler mi bilemeyiz ama günlük hayata katacağı renk ortada. Eğer bizde yapılsaydı toplumsal yaşama mutlaka etki ederdi. Çünkü bizde okuma oranı çok çok düşük. Fransa’da ya da diğer Avrupa ülkelerinde okuma oranı bizden çok üstlerde bu yüzden onlara yapacağı katkı, koca bir değişim olmayacaktır.
Maliyetler bir engel
Henüz çok fazla yayılmasa da böyle şeylerin olduğunu görmek güzel. Sonuçta geriden de olsa Avrupa ve Amerika’yı takip ediyoruz. Avrupa’da ücretsiz öykü otomat uygulaması, Fransa ile başlamış durumda. Amerika’da da sadece San Fransisko’da varmış bu otomatlardan. Fransa’da Fransızca Amerika’da İngilizce öyküler basmaktaymış bu otomatlar.
Türkiye’de ücretsiz uygulamalar bulmak zaten zorken üzerine bir de kültür sanat konusunda birşeyler bulmak daha da zor olacaktır. Ne gereği var ki zaten! Diğer yandan toplumumuz da bu tip uygulamalara hazır olmayabilir. 112 acil çağrı hattına yapılan anlamsız ve alakasız aramalar akla gelince.. Ek olarak ihtiyaç sahipleri için sağlanan bazı ürün ve hizmetlerin nasıl heba edildiği, depolarda çürütüldüğünü de görüyoruz. Halkımıza yönelik hizmetler öncesinde yapılacak en anlamlı iş eğitim olurdu elbette. Eğitim ile değişmeyen toplumlarda bazı şeyler sonradan olmuyor. Olsa da anlamsız oluyor, garip duruyor.
Toplumun yeniliklere açık olup olmamasını konuşurken maliyetlerden de bahsetmek lazım. Böyle maliyetli işler, kültürel alanda sunulacak ise tam bir müsrifliktir. Bizdeki yönetici kafasına göre bu böyle. Bu tip işleri parayı çarçur etmek olarak görmekteler karar vericilerimiz. Ülkemizden umudu kesmiş gibi görünsek de umudumuz yarınlarda. Tüm yaşamı etkileyen kültürel ve siyasi yozlaşmanın sona ermesi umuduyla..