Bu haber son günlerin en kötü içeriğine sahip haberi. Olay Bursa’da Nilüfer ilçesinde yaşanmıştır. Ortaokul müdürünün talimatıyla ‘Ramazan Risalesi ve Üç Aylar’ adlı kitap dağıtılmıştır. Bursa’da okulda dağıtılan kitap ile bir kez daha utandık.
Kitapta hayvanlarla ilişkinin orucu etkilemesinden bahsedilmiş. Ek olarak da ölülerle cinsel ilişkiye girilebileceğine dair ifadeler yer almıştır. Bu korkunç içeriği fark eden öğretmenler kitabı derhal toplamıştır.
Habere göre kitabın dağıtıldığı okul Nilüfer Cavit Çağlar Ortaokulu. Okul Müdürü ise Nurettin Köksal’dır. Bu işte kocaman bir tebriği hak ediyor bu müdür bey. Ramazan Risalesi ve Üç Aylar kitabını yazan pek gerekli şahsiyet ise Seyda Muhammed Konyevi’dir. Okul müdürü ile yazar arkadaş olunca bu iğrenç kitap okullara da girmiş oldu. Basına yansımayan daha ne saçmalıklar var kimbilir! Din adına mübarek ayda dağıtılan bu kitap ise insanı dinden soğutabilecek konulara yer vermiştir.
Çok daha acı olan ise bu pis içeriği yazan adam kadar okul müdürünün saçmalıklarıdır. Eteği kısa olan kız öğrenciler için aranıyor diyebilen bu zat bu kitabı Milli Eğitim Müdürlüğünden izinsiz dağıtmış ve şikayet eden öğretmenleri dinsizlikle suçlamıştır.
Kitabın içeriğinde ise hayvanla ilişkiye girmek, şehvet duymak, boşalma gerçekleşmesi, deliyle ilişkiye girmek, çocukla ilişkiye girmek, ölüyle ilişkiye girmek, orucu unutup ilişkiye girme ve geri çekme gibi saçma sapan, öğrenciler için fazlasıyla zararlı içerik bulunmaktadır. Konu başlıklarını sıralamaya çalıştık ama daha neler vardır kim bilir. Akla zarar insanlar bunları yazıyor çiziyor da bu eğitim idarecilerine ne oluyor. Ne karanlık insanlarsınız kardeşim. Anlamak çok zor sizi.
Eğer ki ölüler ve hayvanlarla ilişkiye girmek gibi sapıkça şeyleri normalleştirme amaçlı oyunlarsa bunlar topunuza bu tip ilişkiler temenni etmekten başka bir şey yazamıyoruz. Mısır’da devrik lider Mursi’nin önderliğini yaptığı anlayıştan gelen bir din alimi(!) eşiniz öldükten sonra onunla ilişkiye girebilirsiniz şeklinde bir fetva yayınlamıştı. Yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık yirmi dört saat süre veriyordu ölen eşle ilişkiye girmek için. Tabi bu fetva erkekler içindi. Sapıklık, sapıkça bir yaşam ancak dinle ilgilenmeyen acizlerin işi olabilir.
Din, bu tip sapıklardan, siyasi söylemlerde dini kullananlardan, ticaret için dindar takılanlardan temizlenmedikçe hakettiği yerde olamayacaktır. Dini sahte dindarlardan korumak şarttır. Din, büyük bir tehlikededir. İŞİD’in nasıl büyüdüğü ortadadır. Bu tip sapıkça vaatler ve eylemler dünyanın manyaklarını cihad adı altında sapıklıkta bir araya toplamıştır.
Türkiye’den bile yüzbinlerce desteği görebilecek bir İslami terör örgütünden bahsediyoruz. Ve ne acıdır ki incinsen de incitme anlayışını barındıran bir din olan İslam’ın adı bu acımasız katillerin devletinin adında geçmektedir. İnançlı insanların oruç tutmayanlarla ve orucu ne bozar ile uğraşmak yerine dünyayı İslam adıyla korkutan bu canavarlara karşı durabilmelidir.
Şimdi de tekrar konumuza dönelim. Bu zihniyetteki insanların İŞİD içinde değil de bizim okullarımızda, eğitim sistemimizde olduğunu düşününce durumun bizim için ne kadar korkunç olduğu da ortada. Hizbullah, El Kaide, El Nusra, İŞİD benim diyen bir çok dindar insana denk gelmişimdir. Bunlar ortalarda akademisyen, idareci, müdür, memur olarak dolaşabilmekteyse büyük tehlike var demektir.
Zaten toplum ne halde geldi, getirildi görüyoruz. İnsanlar, oruç tutmayanlar için eli demir sopalı timler kurmaktalar. Bu timlerin dolandığı şehirlerimizde ise küçücük çocuklara onlarca insanın tecavüz ettiği olayların davaları görülmektedir. Bu insanlar, bu kaypaklar ise tecavüzlere, kadın cinayetlerine sessiz kalmaktadırlar.
İki binli yıllardayız ve herkesin özgür olması gereken bir ortam gerekirken tersine gidiyoruz. Bu Bursa’da okulda dağıtılan kitap ile kanıtlandı bir kere daha. İnanan inancını en güzel şekilde yaşayabilmelidir. Aynı şekil inanmayan da özgür olabilmelidir. Eğer dinde zorlama yoksa bu gerçek kılınmalıdır. O zaman din de sempatik olacaktır, kendine çekecektir saflığı ile.
Bozuk insanlar dini de bozuyorlar eğitim sistemimizi de..
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Güncelleme: Hakkında bu kadar fazla iddiada bulunulmuş birisi gelmiş hiçbir şey yokmuş gibi yorum yazmış bu yazıya ve mahkemede kazandığını söylemiş. Ama yaptığımız araştırmalarda böyle bir bulgu yok. Kendisi kabul edilemez şekilde bir halt etmiş ve hâlâ eğitim sistemi içerisinde yer almaktadır. Ana akım haber sitelerinde bile haberleri boy boy duruyor. Yine başkalarının yerine utanıyoruz.
Kendi çocuğu bu ifadeleri okusa ne düşünür insan? Olaya “Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma!” sözü ile bakarsak sanırım durumu anlayabiliriz. Eğer gerçekten içtenseniz bu konuda özür dilerdiniz ve hatanızı kabul etme duruşunu sergilerdiniz. Sonuçta hatasız kul olmaz! Ancak mevcut iktidar sizleri koruyor. Hem hukuki hem de siyasi olarak. Bir ülke nasıl bitirilir. Böyle bitirilir. Liyakatten uzak, bürokrasiye sonuna kadar bağlı, güce tapan insanlar varken bizim de halimiz budur maalesef.
Bu haber tamamen siyasi ve din amarını aşağılamayı amaçayan yalanarla dou bir haberdi. ilgil gazeteye gerekli açıkama ve tekzip yazıdığı ve gazeteci hakkında cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu ve hukuki süreç deva ettiği halde. sizlerin konuyu araştırmadan saçma sapan bir yazı yazmış omanız beni iyice üzmüştür. Hkuki süreç tamamlandıktan sonra bu tür yorumlarda blunanaları mahkemeye vereceğimi unutmayın. Adı geçen Müdür benim ve ben kesinike böy bir kitap dağıtmadığım gibi kiseye hayatımda yanış cümle kuanmadım. Ne tarikatarı nede başka ouşumarı zerre kadar sevmem. Bir an öce bu yazıyı kadırın. Çok merak ediyorsanız bu konuyu okulun Oku aile birliği veya benden bilgi alabilirdiniz.
Söz hakkınız her zaman vardır sayın Köksal. Bilgilendirme için teşekkürler. Mahkeme süreci lehinize sonuçlanırsa bu yazı derhal kaldırılacaktır.