Breaking Bad… Yabancı dizi izlemek üzerine daha önce yazmıştım. Gerçekten de vakti ve imkanı olanlar için güzel bir etkinlik. Bırakın can sıkıntısını gidermeyi aksine heyecan veren bir olay bence. Öyle ki yeni sezon veya yeni bölümü beklemek imkansız bile olabiliyor.
ABD ve İngiliz menşeili bir çok dizi var. Hemen hemen de her konuda senaryolar mevcut. Polisiye – dedektiflik olsun, drama olsun, macera olsun, bilimkurgu olsun her çeşit yabancı dizi mevcut. Hangisi ilginizi çekiyorsa seçenekler bol.
Benim ilgimi çekenler genelde bilimkurgu ve fantastik tipteki diziler. Bunun dışında da beğeniyle izlediklerim var elbette. Yakından takip ettiğim diziler hakkında bazı yazılarda bahsediyorum. Bunlardan biri Breaking Bad dizisi olacak. Nedense başrol oyuncusu Bryan Cranston’un canlandırdığı Walter White karakterini çok benimsemiştim. Böyle olunca da dizi vazgeçilmez oluyor. Genelde yeni çıkan dizileri yeni bölüm bekleyerek izlemeyi pek sevmiyorum. Diziye doyabilmek ve olay örgüsünü koruyabilmesi için dizilerin devamının elimin altında olması önemli. Bu yüzden Breaking Bad dizisini de 4 sezon üstüste birikmiş şekilde izledim. Gerçekten de oldukça keyifliydi. Breaking Bad, çok farklı bir dizi. zaten aldığı ödüller bunu anlatıyor. Dizide bir macera var ve bir amaç ile girişilen işleri heyecanla takip ediyorsunuz.
Walter White
Dizinin ana karakterleri olan Walter White ve Jesse’nin stresi size de geçiyor. Walter White, çevresinde ezildikçe siz de eziliyorsunuz. O başarı kazandıkça siz de kazanıyorsunuz. Kendisi bir lisede Kimya öğretmenliği yapıyor. Aynı zamanda mortgage taksitini ödeyebilmek ve ev ihtiyaçlarını karşılayabilmek için oto yıkamacıda ek iş yapıyor. Oto yıkamanın sahibi kalın kaşlı ve oldukça cins birisi. Eleman yokluğunda White’a araba fırçalatma gibi işleri zorla yaptırıyor. White, çevresinde efendiliği ve suskunluğu nedeniyle hor görülüyor. Güzel bir karısı var; Skyler White (Anna Gunn). Koltuk değneğiyle yürüyen ve konuşma güçlüğü (kekemelik) çeken liseli bir oğlu var Walter White Jr. (RJ Mitte).
Walter White, popüler bir dizinin popüler bir baş kahramanı olarak fazlasıyla tartışmalı bir karakter. Kimileri onun sonradan yaptıklarını bir başkaldırı olarak görürken kimileri de tersine karaktersizlik olarak görüyor. Şahsen ben, ömrünün çoğunu düzene uymakla, çalışmakla, efendilikle geçirmesine rağmen sistemin ezdiği White karakterine sempati besliyorum. Filmde mutlaka bir çok detay vardır ancak genel olarak bakıldığında White anlaşılması gereken bir karakter diye düşünüyorum. Hayat zaten bu kadar kötüyken Walter White kötülüğe batmışsa çok mu! Bir kurgu üzerinden bir yere kadar gidebiliriz; gerçek hayatta dizideki olaylara tepkilerimiz veya bakışımız farklı olacaktır.
Olaylar & Olaylar
White’ın bacanağı Hank Schrader (Dean Norris) narkotikte polis şefidir. Bir gün metamfetamin uyuşturucusu üreten bir ekibe operasyon yaparlar. Walter White, bu küçük üretim laboratuvarını görünce ilgisini çeker. Bir başka baskında bacanağına ve polis ekibine eşlik edebilip edemeyeceğini sorar ve olumlu yanıt alınca onlarla gider. Laboratuvarı iyice inceler. Ardından o işlerle uğraşan eski öğrencisi Jesse Pinkman (Aaron Paul) ile bir şekilde iletişime geçer. Birbirinden çılgın olaylar ve gelişmeler bu noktada başlar.
Eminim ki siz de eğer hala izlemediyseniz bölümleri silip süpüreceksiniz. Anlattığım yerden sonrası ile heyecan başlıyor. Artık son bölüme kadar durmak yok. Güzel bir kurgu sizi bekliyor, yazılacak çok şey olduğu kesin. Walter White nasıl Heisenberg oldu görmek için izleyelim.
İyi izlemeler.
* Yazının gerçek tarihi 17.12.2012’dir.