Bildiğim Tek Şey Hiçbir Şey Bilmediğimdir!
Ne Çok Biliyorsun Herşeyi!
Çoğu zaman herşeyin farkında olduğumuzu düşünürüz. Henüz lise yıllarımızı yaşıyoruzdur, herşeyi biliriz. Hayata hakim bir liseliyiz. Başlar üniversite yılları ya da iş yaşamı ve biz hala hayata fazlasıyla hakim bir kişiyiz..
Oysa ki insan her geçen saat daha da farklılaşıyor. Bildiğinin üzerine koyuyor. Sonuçta ne olursa olsun tecrübenin bir sınırı yok. Ordinaryus biliminsanlarımız dahi fevkalade büyük hatalar yapabiliyor, en yanlış cümleleri kurabiliyorlar. Profesör Doktor Canan Karatay bu konuda bir örnektir. Son yılların popüler beslenme uzmanı olarak tüm Türkiye adını bilmektedir konuyla ilgili olarak. Ama bu Profesör kişimiz telefon dolandırıcılığı yapan kişilere binlerce lirasını eliyle verdi. Yine bir ceza hukuku akademisyeni belki de profesördü kendisi; iki milyon lira kaptırdı dolandırıcı şebekesine..
Yani koskoca profesörler bile aldanırken biz, hiçbir zaman aldanmayız. Biz pek çok şeyi gayet iyi biliriz.
İki Ayaklı Bir Öküz Gördüm!
Alışveriş mağazalarının birinde dolanırken bir durumla karşılaştığım için bu konuda yazmak istedim. Kırklı yaşlarda bir adam yürürken telefonda konuşuyordu. En ağır basan cümlesi “ben paraya önem veren bir insan olsaydım şöyle böyle olurdu” gibi birşeydi. Sosyal ortamda yükses sesle konuşmayı uygun bulmam. Bu arkadaşın tek hatası da bu değildi. Çok bilmiş, artistçe bir tavrı vardı ama asıl kızdığım yönü öküzlüğüydü. Evet! Bu kişi bir öküzlük yaptı. Paraya önem vermediğini tüm mağazaya duyururken önüne çıkan iki çocuklu bir aileyi neredeyse ezerek yoluna (öküzlüğüne) devam etti.
Yani bu arkadaşa sorsak bilinçlidir, hayatın farkındadır falan. Gerçi kendisi zaten ilan ediyor çevresindekilere. Şöyleyim böyleyim. Ben sana doğrusunu söyleyeyim: Aslında koca bir öküzsün. Öküzlere neden kabalığı yakıştırdılar net bilemesem de aklıma bu kelime geldi. Karşına çıkan iki çocuğa bırak bir gülücük vermeyi geri çekilmelerini sağladığın için kocaman aferin sana. Paraya önem vermeme ihtimalin olabilir. İnsanlara saygıya önem vermediğin için belki paraya da önem vermiyorsundur.
Bildiğim Tek Şey Hiçbir Şey Bilmediğimdir!
Aslında bu kaba arkadaş sadece bir örnek. Gerçekten de hemen herkes çok şey bildiğini düşünür. Elbette ben de bu gruptayım. Çünkü bizler insan-ı beşer olarak her türlü hataya müsaitken neden hatasız kabul ederiz kendimizi. Sokrates’i tanımadım ama ona da bir hakkını vermek isterim. Derler ki Sokrat Amca “bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir” demiştir evvel zaman önce. Haklısın be amca. Ve gerçekten de bilge olmalısın. Tüm kişilerarası sorunların temelinde bu olduğuna göre sen çoktan aşmışsın. İnsanlar problemleri neden yaşarlar? Çok bildikleri için.. Çok biliyoruz herşeyi ve bu noktada hata yapıyoruz. Eğer daha farklı, az bilmiş yaklaşabilseydik ilişkilerimiz daha gerçekçi ve anlamlı olabilirdi. Özellikle karşımdakini bir dinleyeyim bakalım olayına geçiş gerçekleşti mi daha ne isteyebiliriz bunu diyenden..
Çok bilme hissi kişiye belki de fazlasıyla zarar veriyor. Aslında çok faydalı olabilecekken birer tevazu sevmez Murat Bardakçı, İlber Ortaylı, Celal Şengör gibi örneklerde de kibire bol miktarda rastlıyoruz zaten. Bu histen uzak kalabilme dileğiyle..
NOT: Bu yazımda kullandığım bir karikatür nedeniyle emniyette ifade verdim. İyi niyetli ve yazıyı destekleyici bir paylaşımdı. Yazı onsuz da anlamlı bence. Tek hedef karikatür paylaşımı değildi yani. Ama Sayın Erdil Yaşaroğlu (Penguen Dergisi – Komik Büro Ltd.) telifi geri çekse de onların avukatlık masraflarını ben ödedim. Kaldı ki sitedeki reklamlar sitenin masrafını bile çıkarmıyor. : ) Bu not bu yazıda hatıra olarak kalsın. Kullandığım karikatürü sildim ve zaten uzun bir süre karikatür görmek istemiyorum. Benim asıl korkum Sokrates’in mezarından çıkıp sözünü kullandığım için telif hakkı davası açması.. Hırsızın hiç mi suçu yok! Var tabi. Bilgisizliğim nedeniyle özür dilerim. Uyar kaldır işletilmeli veya uygun rakamlarda anlaşılmalıydı. Seve seve öderdik. Para kazanmasak bile sanatçılara destek olmuş olurduk. Ama emniyette ifade vermek, avukatlarla uzun sürelerle konuşmak ve dava dosyasında adınızın şüpheli olarak geçmesi çok acı..