Pandemi konusu her şeyi daha farklı hale getirdi. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Elbette geçecek bu salgın günleri ama geriye yıkık dökük hayatlar ve psikolojiler kalacak.
İlk olarak ailesinde ölümler olanlar için her şey çok farklı olacak. Daha doğrusu hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Hayat onlar için eksik olacak maalesef..
Öldürücülüğü düşük diyorlar ya hani; gel de bunu ailesinden kayıp verenlere anlat. Sadece Türkiye’de 4000 civarı aileye şimdiden ateş düştü. Onlar için vaka risk oranı %100 durumda.
Ama riskin farkında olmayan ve diğer insanlara bulaştırma tehlikesinden bir haber olan milyonlar var. Bunlar diğerlerinin de hakkına giriyorlar. Nasıl mı? Bulaştırma işini bizzat üstlenmiş oluyorlar. Maske yok, taksa da yarım yamalak, el yıkamaz, ortalıkta dolanır durur vb.
Bu tarz durumlardan yaşlılarımızı korumak için onlara bir yasak koyuldu. İlk olarak ailelerdeki ölümlerden bahsetmiştik. İkincisi de psikolojik yıkımlardır. 65 yaş üstü insanlarımız evlere tıkıldılar ve ciddi anlamda psikolojik sıkıntılar baş gösterdi. Çoğunun saplık sorunları arttı.
Bozuk psikoloji zaten bir çok hastalığın habercisiyken onlara nefes alabilmeleri için özel imkanlar getirilmesi şart oldu. Sadece onlara özel park ve bahçeler açılsa ve günün belirli saatlerinde orada olsalar ne olurdu. En yakın parkta onlara özel saatler çok mu zor. Sesimizi duyurmak elbette zor ama en azından psikolojisi yerle bir olmuş, belki evlatlarından, torunlarından uzak kalmış bu insanların son yaşam enerjisini de bu şekilde yok etmemek gerektiğini dile getirelim. Haftada sadece bir gün ve 6 saat çok az.
Umarım bu yasaklar hakkaniyet çerçevesinde onlar için azaltılır. En dikkatsiz kesim zaten iş başında ve sokaklarda cirit atıyor zaten.