Hayaller olmadan hayat çok sıkıcı bir şey olurdu mutlaka. Hayal kuramadığınızı düşünsenize! En azından hayal kurabiliyoruz. Bedava! Hayaller ve Gerçekler yazı dizimiz, Zengin Olma Hayali ile devam ediyor. Artık dünyamızda yaklaşık yedi milyar insan yaşıyor, ülkemizde ise seksen milyona yakın.. Herkes bir şeylerin hayalini kuruyor ama en çok kurulan hayal ise ileride bir gün zengin olma hayalidir.
Hayaller ve gerçekler birbirinin zıttı olmak zorunda mıdır? Neden? Bıraksın kötü talih de insanlar Ege’de yaşasın, hayvan yetiştiriciliği işine girsin, bir balıkçı kasabasına yerleşsin veya zengin olsunlar. Şimdi bu kader denilen yazgı bir izin verseydi o zaman eyvah derdik. Herkes ya Ege’de olurdu ya da herkes zengin olurdu, gerçek bilge kişiler dışında fakir kalmazdı. Paraya önem vermeyen insanlar dışında herkes zengin olsaydı asıl karmaşa o zaman yaşanırdı.
Ancak bu benim aklıma değişik bir fikir getirdi. Herkeste para olunca; paranın gücünün azalması fazlasıyla muhtemel olacaktı. Bugün insanlar ekonomik gücü ve varlığı diğer insanlarla paylaşmadığı için zenginler az ve güçlüyken fakirler çok ve güçsüzler. Eğer herkeste para olaydı, paranın anlamı kalmayacaktı. Madem herkeste para var, satın aldıkça alabiliyorsun gerisi boş. Bir anlamı yok. Parası olan en güzeli alır ve farklı olduğunu sanır. Para bu işe yarar bence. Bunun dışında paranın herkeste olduğu bir dünyada herkes aynı, farksız olacaktı. Bunu bugünden yapmayan insanlığın yatacak yeri yoktur. En tepeden tutun da ortadireğe kadar insanlar mevcut ekonomik güçlerini paylaşma taraftarı değiller.
Şimdi asıl konumuza dönelim. Kader izin vermiyor ya hani! İyi ki de vermiyor. Yoksa herkes zengin olacaktı. İnsanlar, hep söylediğimiz gibi belli sebeplerden dolayı sürekli hayal kuruyorlar. İş yerinde, evlilikte, okulda, askerde, kahvehanede ve diğer yerlerde hep hayal kuruyoruz. Hayalle yaşamak gibi bir durum söz konusu. En çok kurulan hayal ise ileride bir gün zengin olma hayali bence. Bir öğrenci düşünün sınıfta derste olan. Bu öğrenci mevcut derslerden veya okul hayatından sıkılmış ama okumak zorunda olduğunu kendisine uygulanan baskıdan dolayı içselleştirmiş. Üzerinde kurulan toplum baskısını ancak kısa yoldan zengin olarak kırabilir. Onun bir umudu hep olacak maalesef. Ta ki belirli bir yaşa gelip de anyayı ve Konya’yı görünce bazı şeyler değişecek. Benim ki bir acıma değil, tersine yaşayıp öğrenme durumu!! Bu öğrenciye ek olarak kahvede oturan insan da aynı hayaller içerisindedir maalesef. Ya altılı bir kupon yapmıştır ya da ikilisini yapmıştır çıtırdan!! Sayısalı vardır yılbaşısı vardır. Umutlar tükenmez.
İşte biz insanımıza gerçeği öğretmezsek hayal onun gerçeği olur. Hayaller de ancak bir yere kadar götürebilir insanı. Orası da çaresizliğin ortası olmamalı. İnsanlara çok erken bir zamandan itibaren hayal kurmanın güzelliği yanında hayatını sürdürebileceği, mutlu olabileceği bir işte çalışabilmesi için yolunu çizmesini anlatabilmeliyiz. Artık bundan sonra da zengin olan olsun ama çoğunluğu zengin olmasalar da kurtarmış olalım. Hayaller ve gerçekler her zaman aynı olamayacağına göre en azından çaresiz olmasınlar. Yoksa Zengin Olma Hayali hiç bitmez, bitmeyecek de.. Bu arada bir hizmetimizi daha duyuralım; sitemizde hayal kurmak ücretsizdir.