Sözleşmeli öğretmen mülakat sonuçları açıklandı. Başından beri karşı olduğumuz mülakat ile öğretmen ataması uygulamasının ne kadar yanlış olduğu ortaya çıktı. Puanı 70 olan bir adayın puanı 90 puanı bile aşabildi. KPSS ve alan sınavından 85 alan bir öğretmen adayının puanı ise mülakat sonrası atamaya esas olmak üzere 49 puana indirildi.
Sözleşmeli öğretmen ataması yapılacağı geçtiğimiz aylarda açıklanmıştı. Ardından 15 bin sözleşmeli öğretmen alınacağı duyuruldu. Hemen ardından ise sözleşmeli öğretmen atamalarının mülakat ile yapılacağı açıklandı. OHAL uygulamaları ile aynı zaman diliminde uygulandığı için insanlar FETÖ ile mücadele olarak algıladılar tam da hükümetin istediği gibi.
FETÖ ile mücadele gibi sunulan bu mülakat ile öğretmen alımı uygulamasının ne kadar hatalı bir uygulama olduğu dün açıklanmaya başlanan sonuçlar ile gayet iyi anlaşıldı. FETÖ ile zerre alakası olmayan bir çok aday öğretmenin puanları mülakat komisyonlarında adeta eritildi. Sol görüşlü veya sağ görüşlü olup da FETÖ alakası olmayan öğretmen adaylarının emekleri yok sayıldı, hakları gasp edildi. Sayılar hiç de az değil. KPSS ve alan sınavı sonrası puanı 70 olan bir öğretmen adayı, atanma konusunda hayal bile kurmazken bugün bu haksız mülakat uygulaması ile atama sıralamasında en önlerde yer almaktadır.
Dindarım diyen bir hükümet kul hakkı yemenin tadına ancak bu kadar varabilir. Kul hakkı yenmesinde baş günahkar hükümet, devamında ise komisyon üyeleridir. Puanı diplerde olup da yükseklere çıkmış öğretmen adayları da tercih yapıp atanırlarsa kimlerin hakkını yediler iyi bir düşünsünler. Çünkü bu tür bir puan averajı soru çalmak gibi bir şey. Hukuksuzca, adaletsizce hem de..
Bu tür uygulamalar az gelişmiş ülkelerde görülebilir derken biz en afilisini yaşıyoruz. Haftalarca demokrasi diye hikayeler anlatıldığı bal gibi ortada. Bir öğretmen adayı düşünün; koca bir sene KPSS ve alan sınavına çalışmış. Ailesi binbir cefa ile desteğini sürdürmüş ona. Koca bir ailenin koca bir çabası, senin torpil yapan, adam kayıran, kadrolaşan (FETÖ misali) komisyonun sayesinde heba oldu bile.
Üçüncü dünya ülkesi olduğumuz sonunda iyice ortaya çıktı. İnsanların gözünün içine baka baka ben senin hakkını gasp edebilirim dediniz ya helal olsun. Liyakatin zerre öneminin kalmadığı bir ülkeyiz. Artık üçüncü dünya ülkesiyiz. Hayaldi, gerçek oldu!
Sözleşmeli öğretmen mülakat sonuçları açıklandı ama keşke açıklanmasaydı. Gerçekten de kul hakkına veya insan emeğine saygısı olan insanlar (puanı yükselen ancak tercih yapmayacağım diyenler) dışında hak yiyenler ve hakkı yenilenlerin de içinde olduğu toplumsal ayrışmalar devam ediyor. FETÖ ile mücadele adı altında alakasız şekilde OHAL kapsamında açığa alınan öğretmenler, kapatılan gazeteler, televizyonlar…..
15 Temmuz darbesi gerçekleşseydi bilmem kaç yıl geri gidecekti Türkiye.. Bu ne o zaman; tüm çıplaklığıyla geriliyoruz! Hem ayrışmacı bir toplum olarak sinirlerimiz geriliyor hem de demokrasi, eğitim ve insan hakları konusunda geriye gidiyoruz.