Gerekçeli Karara da Bir Gerekçe Gerekli!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri iptal edildi bildiğiniz gibi. Yüksek Seçim Kurulu’nun yüksek yargıçları ise bu kararlarına yönelik bir gerekçe yazmak durumundalardı. Zorlama bir karardı bu..

Nereden biliyoruz? Çünkü karar alınması öncesinde bizzat AKP başkanı Erdoğan ve onun miniği Bahçeli, YSK’ya baskı yapmaya başlamıştı. Ve en önemlisi de gerekçe olarak gösterilen 250 sayfalık metnin hiç bir dayanağı ortaya koyamamasıdır. Seçimdeki yolsuzluklar denildi durdu ve ortada hiç bir kanıt yok. Seçim sonucunu değiştirmeyecek hatalar var ve bu da seçmen iradesinin sandığa yansıtılmaması için bir gerekçe değil.

 

 

Algı Yönetimi Yapılıyor

250 sayfalık gerekçeli kararda, mevcut iktidar partisinin itirazlarında kullandığı dilekçede geçen metinler ise yandaş medya tarafından YSK sözleriymiş gibi paylaşılıyor. Her işleri yalan dolan olan bu havuz medyası tam bir zifte bulandı. İçinde onur olan bu yapıları terk ederdi. Herkes rengini belli ederken hala yalan haber yapmaya devam edenler arsızın önde gidenleridirler.

YSK Üyesinin Eşinin AKP Aday Adayı Olması

Bunun yanında ise seçim iptal edilsin diyen bir YSK üyesinin eşi geçmiş dönemde AKP’den aday adayı olmuş. Etik bir tarafı var mı bunun? Böyle bir durumu gelişmiş ülkelerde göremezsiniz. Kesinlikle göremezsiniz! Ancak bizim gibi geri kalmış ama askeri güç ile anılmak istenen ülkelerde görebilirsiniz.

Bu İşin Sonu Nereye Gidiyor?

Siyasal İslamcılar genelde sandıkla da gelseler, tepeden de inseler yönetimi bırakmamalarıyla tanınırlar. Bizde de sandıkla geldiler ve sandıkla giderler mi diye bir konu var son günlerde. Son İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi de gösterdi ki gitmemek için her yolu deneyebilecek bir iktidar var yönetimde. Bu iş buna evrilirse ülkemizi çok büyük sorunlar bekliyor demektir.

Zaten ülkemizde siyaset, halka hizmet üretmek için yapılan icraatlar bütünü olsaydı saçma sapan siyasi tartışmalara girmek zorunda da kalmazdık. Biri seçilir işini yapar ve gider. Başkası seçilir ve o da işini yapar, hizmetini sunar sırasını savar. Ama son dönemde ülke yönetiminde her yere hakim olmaya çalışan AKP seçmen iradesine saygı duyun dediği günleri unuturcasına seçimleri iptal ettiriyor.

Yalan dolan kimden gelirse lanet olsun denmeli. Siyasetin kirli ağzına tokadı çarpmalı. İnsana hizmet edecekler önce insan olabilmelidir. Bıktık artık çekişmelerden, hakaretlerden, gerilimlerden.. Biri hedef gösterir, birileri gazeteciye sopalarla saldırır, biri hedef gösterir muhalefet liderini linç etmek isterler.. Böyle nereye gidecek bu iş bilmiyoruz, endişe duyuyoruz haliyle. Ve sadece vatandaş değil yatırımcı da işveren de endişe duyuyor.

Siyaset Eşittir Demokrasi

Demokrasi demek ekonomi demek artık. Ben siyasi sözlerin yön verdiği piyasaya ve şartlara güvenmedikten sonra neden iş kurayım veya yatırım yapayım der insan doğal olarak! Trump ile kapış, Esad ile kapış, Sisi ile kapış, Ahmet ile Mehmet ile kimi bulursan kapış.. Sonra dolar, avro fırlasın.. Vatandaşın sırtına binsin.

Rant Kapısı: İstanbul Büyükşehir Belediyesi

İşe gitmeden maaş alanlar, az kişiye çok makam aracı, ödemesi yapılan ama tamamlanmayan projeler, bir siyasi partinin çiftliği haline gelmesi, belediyeye bağlı şirketlerde kazançların yüksek ancak kâr oranlarının çok düşük olması, siyasi parti temsilcilerinin maaşlarının belediye bütçesinden ödenmesi vb… Ekrem İmamoğlu bu oyunu bozacaktı besbelli.. Tabi ki istenmez!

Yine de her şeyin herkes için çok güzel olması dileğiyle.. Sadece belirli bir zümreye değil herkese güzel olsun.

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.