Hayaller ve gerçekler adlı yazı dizisine başlamıştık. Şimdi ki yazımız da Hayvancılık İşine Girmek konusuna değineceğiz. Bildiğiniz gibi özellikle büyükşehirlerde yaşayan insanlarda görülen hayal kurma ve hayallerden yola çıkarak planlar yapma psikolojisini hayaller ve gerçekler adıyla dile getirmeye çalışıyoruz. Sırada hayvan yetiştiriciliği konusu var.
Günlük hayatın stresinden bahsetmiştik daha önceki yazımızda. Hayallerimiz ve gerçeklerimiz birbirinden çok uzak kalmak durumundaysa biraz da kader utansın diyelim. İnsanlar neler neler istiyorlar da yine de istediklerinin yarısına bile yaklaşamadan hayatlarını tamamlayıp bu dünyadan göçüp gidiyorlar. Hayat şartları zor, insanlar yaşamlarını sürdürebilmek için çalışmanın yanında ek olarak bin bir sorunla mücadele ediyorlar. Hal böyle olunca da bırakın hayalleri içinde bulunan şartları bile korumak zorlaşıyor.
İlk yazımız Ege’ye Taşınmak teması üzerineydi. Metropol insanlarının iş hayatından veya diğer stres yaratan sebeplerden dolayı tası tarağı toplayıp Ege Bölgesi’ne taşınmalarını konu ettik. Gönül isterdi ki herkes istediği yerde yaşasın, mutlu olsun.. Ama bizlerin gerçeği çok farklı çookk! Sıradaki hayalimiz ise bir çok insanın düşüncelerinde gezen bir konu: Hayvancılık İşine Girmek.. Gün geçmiyor ki yüzlerce insan “hayvancılık yapacağım arkadaş, insanla uğraşmak zor” türevlerinde cümleler kurmasın.. Yani yeni yazımızın içeriği başlıkta da yazdığı gibi hayvancılık işine girmek olacak.
Hayvancılık Neden Cazip Geliyor?
Hayvancılık işi kulağa cazibeli geliyor olmalı. Neden acaba? Hayvanı salıyorsun, kendi kendini gezdirip yine kendini doyuruyor olabilir mi? Sanırım insanımız böyle görüyor olayı. Gerçekten bu işten anlayanlar dışında (ki çoğunluk anlamıyor) ki insanlar bunun böyle olduğunu sanıyorlar sanıyorlar. Onları suçlamıyorum şahsen. Şartlar bunlar. Stres ya da başka sebepler olmasa insan zaten hayal kurmaya ihtiyaç duymaz; mutlu hayatını sürdürür tüm şiddetiyle.
Hayvancılık Kolay mıdır?
Hayvancılık, sanıldığı kadar kolay mı peki? Şahsi düşünceme göre hayvancılık son derece zor bir iş sektörü. Hayvanı çok eskiden olduğu gibi meraya salıp da öylece geri almak değil bu iş artık. Köylerde ya da kırsalda insanlar hayvanı ancak kendi ihtiyaçlarına göre bir eksik bir fazla şeklinde besliyorlardı. Ticari olmadığı için hayvan sayısı az dı ve buna paralel yem, veteriner, ilaç vb masraflar da az oluyordu. Hayvanların hastalanma riski ve yaşanabilecek hayvan kayıpları da yine az olacaktı. Ancak ticari düşününce de olay değişiyor. Kurumsal ya da şirket usulü çalışmak gerekecek, veteriner bakımları, hastalıklar, yem, yer sorunu, mera kullanma sorunu (eskisi gibi değil), pazarlama derken işin zorluğu ortaya çıkıyor. Gerçek sermayeleri üst seviyede, kurumsal davranabilenler üstesinden gelir de günlük hayatın içine sıkışmış maaşla çalışan insanların tek atımlık birikmişleri, bu işin altından kalkmaya yetmeyebilir. Aynı zamanda yetebilir de tabi. Bu bir risk meselesi.
Hangi Hayvanlar Yetiştirilebilir?
Bu işi yapmak isteyenlerin imkanlarına bağlı bu sorunun cevabı. Kırsal kesimde arazinizin olup olmadığı, sermayeniz, iş gücünüz, çevreniz, pazarlama satış potansiyeliniz, bilginiz beceriniz ve daha şahsen fikrimin olamayacağı bir çok kriter var. Son dönemde en çok duyduğum hayvan yetiştirme alanları; keçi yetiştiriciliği, koyun yetiştiriciliği, dana yetiştiriciliği, tavşan yetiştiriciliği, deve kuşu yetiştiriciliği, tavuk yetiştiriciliği gibi alanlar. Buna daha çoğu eklenebilir.
Hayvan Yetiştiriciliği Hayal mi?
Hayvan yetiştiriciliği bir hayal değil ama bunu kafasında planlayan yüz kişiden sadece birinin yaptığını düşünürsek hayaller ve gerçekler serisine katabiliyoruz zannımca. Peki bu sayıyı ölçtüm mü? Hayır ölçmedik elbette ama toplumun içindeyseniz siz de bu oranın gerçeğe yakın olduğunu bilirsiniz. Eğer kendinize güveniyorsanız bu işi yaparsınız. Zaten hemen her iş için geçerli olan bir söz bu değil mi? Yapan yapıyor bu işi ama çoğunluğu da yapmıyor, yapamıyor.
Hayaller Hayvancılık, Gerçekler Çalışmaya Devam
Hayalimiz hayvancılık ancak gerçeğimiz mevcut işimizde çalışmaya devam etmek oluyor çoğu zaman. Daha önce de dedim; çeşitli sebeplerle hayal kurmaya yöneliyoruz ve yine bir çok sebeple bu işi yapamıyoruz, yapmıyoruz. Ey bu hayali kuran kişi, bırak biraz da kader utansın! Ofiste, fabrikada, şantiyede, tarlada, bahçede, sahada, orada ya da burada çalışmaya devam. Dört duvar arasında ömür tüketmeye devam. Her şeyden de sen sorumlu olamazsın, bu ülkenin de şartları budur. Göç var ve daha da olacak..
Keşke herkes bu işi yapsaydı da yurtdışından hayvan ithal etmeseydik. İnsanımız da et yerdi adam akıllı.